• slayt
  • slayt
  • slayt
  • slayt
  • slayt
  • slayt
  • slayt
  • slayt
  • slayt
  • slayt
  • slayt
  • slayt
Duyurular
Bilecik Hava Durumu
Anket
Döviz Bilgieri
Merkez Bankası Döviz Kuru
  ALIŞ   SATIŞ
USD 0   0
EURO 0   0
       
Özlü Sözler
Bilelim ki, milli benliğini bilmeyen milletler, başka milletlere yem olurlar. (Mustafa Kemal Atatürk)
İSTİKLAL MARŞI’NIN KABULÜ

İstiklal Marşı, dağılmak üzere olan bir milletin direniş, şahlanış ve diriliş destanıdır. Bağımsızlık mücadelesi veren örselenmiş bir halkın, ihtiyaç duyduğu moral ve inancı veren, istiklal ve bağımsızlık mücadelesini anlatan halk destanıdır.

 

İstiklal Marşı, Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy'un, "Bu marş artık benim değildir, o Türk Milleti'nindir" diyerek, kendi eserlerini topladığı Safahat adlı eserinde yayınlamadığı bir şah eserdir.

 

23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılmasının ardından Maarif Vekaleti İstiklal Savaşı’nın anlam ve önemini simgeleyecek, aynı zamanda da Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığının sembolü olacak bir marş için çalışmaya başlar.

Hedeflenen şiirin yazılmasını sağlamak amacıyla, dönemin şartlarına göre büyük bir meblağ olan 500 Lira ödüllü bir yarışma düzenlenir ve memleketin her köşesine haber ulaştırılır. Yarışma sonucunda kazanan şiirin Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin milli marşı kabul edileceği kararı alınır. Milli marşa verilen önemden dolayı ülkenin birçok yerinde duyurular yapıp katılımın yüksek olması için yoğun çaba harcanır.

 

Yarışmaya katılan 724 eseri değerlendirmek maksadıyla, Maarif Vekaleti tarafından bir komisyon oluşturur. Yapılan elemelerin sonunda, altı şiir meclis matbaası tarafından bastırılarak milletvekillerine dağıtılır.

 

Milletvekili Mehmet Akif Ersoy, para ödülü olmasından dolayı yarışmaya katılmamıştır. Dönemin Maarif Vekili Hamdullah Suphi Tanrıöver para konusunun çözülebileceğini ve yarışmaya mutlaka katılması gerektiğini belirterek Mehmet Akif’e bir mektup yazar. Kahraman ordumuza diye ithaf ederek bir şiir yazan Mehmet Akif, şiiri Maarif Vekaleti’ne teslim eder. Herkesin beğendiği bu şiir diğer altı şiirin arasına eklenir.

 

Yapılan oylamaların sonucunda en beğenilen, Mehmet Akif Ersoy’un şiiri olur. Maarif Vekili Hamdullah Suphi Tanrıöver tarafından büyük bir coşkuyla okunan şiir, salonun alkışları ve tezahüratları eşliğinde 12 Mart 1921’de oy birliği ile milli marş olarak seçilir.

 

Yetkililer birkaç gün sonra para ödülünü vermek için Mehmet Akif’in kapısını çalarlar. “Müsabakaya girmediğini ve paranın kendisinin hakkı olmadığını” belirten Mehmet Akif Ersoy, yetkililerin “parayı kasada tutamayız isterseniz siz alın ve bir yere bağışlayın” demesi üzerine parayı kabul eder ve paranın tamamını hastanede yatan gazilere bağışlar.

 

Aynı yıl bir de beste yarışması açılır ancak savaş koşulları nedeniyle katılım az olur ve istenen sonuç alınamaz. İkinci kez düzenlenen beste yarışması sonunda 1924 yılında 24 eser arasından, Ali Rıfat Çağatay’ın bestesi beğenilerek kabul edilir.

Bu beste 1930 yılına kadar çalınır. 1930 yılında değiştirilerek, dönemin Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Şefi Osman Zeki Üngör’ün 1922’de hazırladığı bugünkü beste yürürlüğe alınır.

 

İstiklal Marşı’mızın kabulünün yıldönümü nedeniyle; “Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın!” diyerek, Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’u rahmet ve minnetle anıyoruz.

 

Çengeller Köyü Kültür ve Dayanışma Derneği

 


11.03.2020

Okunma Sayısı: 1064


3.145.105.105








DİĞER HABERLER

Bilecik Gölpazarı Çengeller Köyü Kültür ve Dayanışma Derneği

© Copyright 2020  V4.1 Tüm Hakları Saklıdır. | Dernek Sitesi | Köy Sitesi


Top